Ülkemizde kahve kullanımı maalesef Nescafe 3’ü 1 arada dan öteye gidemiyor. Keşke gitse de çayımızın yanında da kaliteli kahve tüketimi artsa da yeni yerler açılsa diye düşünmüyor değilim açıkçası. Lüks olarak algılanıyor sanırım. Bi orta boy bardağa kim 7-8 TL verir diyerek çay tercih ediliyor. Cafelerde verilen çayların %98’i sıcak sudur %2’lik kısmı da şanslıysanız taze çay oluyor. Yani bildiğiniz sıcak su içiyoruz o da çeşmeden doldurma. Fiyatı da 2-2,5 TL den başlıyor. Deniz kenarındaysanız 4-5 TL oluyor bardağı.
Evde hazırlanan çay dışında dışarıda çayı pek fazla tercih etmemeye çalışıyorum. Bi ara Nescafe classic ile yetinirken bundan iki sene önce felan çekirdekten çekilmiş kahveye merak sarmaya başladım. Nescafé, Jacobs vs. ile devam etmeyin hepsinin tatları berbat. İçmeyin. Filtre kahve içmeye başlayın daha güzel. Bırakamazsınız. Bende bu alışkanlığı bi yerde içtiğim sade filtre kahve ile aldım. O içtiğim kahve gerçekten müthiş lezzetliydi ya abartmıyorum ve sanki bu zamana kadar aradığım kahve tadını bulmuş gibiydim ilginç bir şekilde. Apayrı bir boyutmuş gibi geldi bana. Birkaç kez daha içtikten sonra bu bana yetmez diyerekten, evde kahve hazırlamak için alet edevatlarını almaya karar verdim.
Filtre kahve hazırlamak için iki seçenek var birincisi French Press, ikincisi kahve makineleri. Hangisini seçerseniz onunla kolaylıkla hazırlayabilirsiniz ama baktığım kadarıyla kahve makinesi fiyatları acayip pahalı. O yüzden French Press başlangıç için yeterlidir. Bende gittim Kahve Dünyası'ndan güzel güzel French Press'imi, tahta kaşığımı(metal kaşık, kahvenin tadını değiştirdiği söyleniyor internette) ve milyonculardan da sevdiğim bardağımı(cam kulplu klasik bardak favorim bknz.) aldım. Her şeyi hazırladıktan sonra kahve seçimi konusunda pek bilgim yoktu aslında ama içimi yumuşak ve hafif sert olmasından yanaydım. Her damak zevkine göre çok çok kahve var. Ben Kolombiya kahvesi ile başladım. Tadı, içimi, yumuşaklığı çok güzel. Tavsiye ederim gerçekten.
Benimki öyle profesyonellik felan değil, bildiğiniz kaliteli kahve yapmaya uğraşan, içmeyi seven birisiyim. Uğraşıyorum yani az biraz araştırıyorum, bloglara bakıyorum, facebook gruplarını takip ediyorum felan takılıyorum öyle. Ciddi şekilde ilgilenmeye kalkıldığı zaman biraz maddiyat istiyor birazda zaman bunlarda bende pek olmadığına göre hobi olarak kalsa yeter dedim :D
Eskişehir'e gelecek olursak, burada kahve olayı şu aralar biraz daha arttı. Yeni mekanlar-yeni yerler açılmaya başlandı. Take away(Al-Git) olayı da gelmeye başladı. Güzel şeyler oluyor Eskişehir'de. Son açılan mekanlara daha gitme fırsatım olmadı ama Caribou Coffee’nin kahveleri güzel. Starbucks dan kesinlikle uzak durun derim. Berbat kahveleri var. Bunların haricinde benim en çok alışveriş yaptığım yer, Black Cat Coffee. Burasının kahveleri gerçekten güzel. Normalde de taze kahveleri fakat böyle çok takip ederseniz daha yeni gelmiş kahvelerden taze taze alabilirsiniz. İçeride oturup içebiliyorsunuz veya isterseniz çekirdek olarak ya da öğütülmüş olarak kahvelerinizi alabiliyorsunuz. Genellikle kahveleri taze, yeni gelmiş oluyor. Mutlaka denemelisiniz diyorum. Ekşide ki yorumlara bakmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Son olarak, içtiğiniz ilk yudumda ki rahatlamayı ve mutluluğu başka bir yerde bulamayacağınızı iddia ederek bu olaya başlamanızı tavsiye ediyorum.
Hadi afiyet olsun şimdiden...
The Imitation Game:
II. Dünya Savaşı Nazi Almanyası'nın hâkimiyetinde birden çok cephede çok çetin biçimde devam etmektedir. İngiliz İstihbaratı tüm yoğun çabalarına ve yüzlerce kişiyi çalıştırmasına rağmen Almanların kullandığı Enigma şifreleme sistemini çözmeyi başaramamıştır. Almanların çok gizli bir biçimde şifrelediği bu yazışmalar, İngilizlere ve müttefiklerine çok ağır kayıplara mal olmuştur. Çözüm olarak İngiliz hükümeti Deniz Kuvvetleri Komutanlığı çatısı altında ülkenin en iyi şifre çözen beyinlerini ve kriptoloji uzmanlarını toplar. Bu isimlerden biri de farklı çalışmalarıyla tanınan ve kendi yöntemlerinden ödün vermeyen genç profesör Alan Turing'dir. Turing'in ekibe katılması dengeleri alt üst edecek ama o güne kadar hiç denememiş büyük çaplı bir girişimin de kapısını aralayacaktır.
Ünlü İngiliz matematikçi Alan Turing'i filmde Benedict Cumberbatch canlandırırken kendisine Keira Knightley, Matthew Goode, Rory Kinnear ve Allen Leech eşlik ediyor.